Çanakkale'nin hayati öneme sahip ve tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı üzerindeki artan baskı ve iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmek amacıyla, Çanakkale Valiliği'nin himayesinde; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Devlet Su İşleri, Çanakkale Belediyesi, Çanakkale Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Çanakkale Teknopark ve Çanakkale Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin katkılarıyla düzenlenen ve iki gün süren "Zirve 17: Çanakkale Su Zirvesi" açılış töreni gerçekleşti.
Kolin Hotel’de gerçekleşen açılış törenine; Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Arda Aydın, Teknopark Genel Müdürü Doç. Dr. Erkan Bil, Çanakkale Protokolü, STK Temsilcileri, kurum ve kuruluş temsilcileri ve akademisyenler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan tören, açılış konuşmaları ile devam etti.
Çanakkale Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Bekdemir, Zirve 17’nin yaklaşık bir yıldır çok geniş kapsamlı bir çalışmanın ürünü olduğunu belirterek Atikhisar Barajı ile ilgili şunları söyledi: “1975 yılında hizmete alınan Atikhisar Barajı yapılan ilk sözleşmelerde %50 taşkın kontrol, %38 sulama ve %10’da halkın içme suyunun karşılanması şeklinde projelendirilmiş. 1992 yılında kapasitesi neredeyse iki katına çıkarılmış. Son yapılan protokol ile günümüzde barajın kullanma suyunun yaklaşık %46’sı Çanakkale kentinin içme suyu olarak kullanılmaya devam ediyor.”
Zirve 17’nin kavramsal yaklaşımında 6 temel kavrama önem verdiklerini belirten Bekdemir, “Bunlardan elbette ki en önemlisi sürdürülebilir su yönetimi, döngüsel ekonomideki su ve atık su. Zirve 17, 2030 projeksiyonunda Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri içerisinde yer alan 17 ana başlıktan 6 numaralı başlıkla tam uyumlu bir çalışmadır. 2030 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri tamamıyla mevzuatımızda yer almakta ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından da takip edilmektedir” dedi.
Çanakkale’nin suyunu korumayı ve bu suyun sürdürülebilirliği üzerine çalışmalar yapmaya devam etmek istediklerini söyleyen Zirve 17 Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Uğur Cengiz, şöyle devam etti:
“Çanakkale jeopolitik açıdan gün geçtikçe daha önemli bir hale gelmeye başlıyor. Havası, suyu doğası çok kıymetli olan bu şehrin artan nüfusuyla birlikte kaynak kullanımının artması nedeniyle bu zirvenin olması çok değerli. Kentin tek su kaynağı Atikhisar Barajı’nın korunması için bu zirvenin tekrardan bir başlangıç olarak devam etmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
Zirve 17’nin amacı temiz suyun önemini vurgulamak, sürdürülebilir su yönetimi üzerinde bir misyon ortaya koymak, su kaynaklarının etkin kullanımı ve paydaşların katılımıyla çözüm üretmek.”
“Bölgemizin geleceği için hayati önem taşıyan ve ilk su zirvesi olan bu etkinliğin bir parçası olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum” diyerek konuşmasına başlayan Çanakkale Teknopark Genel Müdürü Doç. Dr. Erkan Bil, Çanakkale Teknopark olarak bu bağlamda yaptıkları çalışmaları aktardı.
Biz de Çanakkale Teknopark olarak, bünyemizde faaliyet gösteren ve yüksek teknoloji üreten 73 firma ile bölgesel kalkınma ve teknoloji ekosisteminin gelişmesinde önemli bir rol oynuyoruz. Sürdürülebilir kalkınma için teknolojinin gücüne inanıyor ve zirvemizin amaçlarıyla örtüşen teknoloji tabanlı çözümler üretilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Zirve 17’de geliştireceğimiz ve bugünkü sonuç raporunda ortaya çıkacak vizyon doğrultusunda Çanakkale Teknopark olarak bölgemizin geleceği için, akıllı su yönetimi, kayıpsız dağıtım yapay zeka destekli tahminler ve ileri teknolojiler içeren birçok projeyle bölgemizin geleceğine değer katacağına inanıyoruz.”
Kepez Belediyesi Başkanı Birol Arslan, Kepez’in en büyük sorununun su olduğunun altını çizerek bunun için çok büyük mücadele içerisinde olduğunu söyledi ve ekledi: “Dünyadaki iklim kriziyle birlikte yaşanan su krizinden en çok etkilenen bölge Kepez oldu. Çanakkale Köprüsü’nün yapımından sonra artan nüfusla birlikte su arzını sağlamakta zorluk yaşıyoruz. Kepez Belediyesi olarak, bu süreç içerisinde 2650 içme suyu abone bağlantısını yeniledik. Böylece su patlamalarının ve beraberinde getirdiği ekonomik yüklerin önüne geçmiş olduk. Zirve 17’nin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, İçinde bulunduğumuz çağın küresel krizlerle şekillendiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, artık sadece teknik bir mesele değil; ekonomik kalkınma, toplumsal refah ve hatta ulusal güvenlik meselesi haline gelmiştir. İklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki etkilerini azaltmak ve su krizine karşı dirençli sistemler oluşturmak, tüm paydaşların ortak sorumluluğudur.
Atikhisar Barajı ve Havza Yönetimi Öncelikli Araştırma Alanlarımızdan Biri
Bu noktada Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı, şehrimizin yaşam damarlarından biridir. Artan nüfus, sanayileşme ve tarımsal faaliyetler, bu değerli kaynağın korunmasını ve etkin yönetimini zorunlu kılmaktadır. Üniversitemiz, su kaynaklarının korunması, yenilikçi arıtma teknikleri, su tasarrufu ve sürdürülebilir tarımsal sulama gibi konularda akademik çalışmalarına hız kesmeden devam etmektedir. Atikhisar Barajı ve havza yönetimi, bilimsel projelerimizde öncelikli araştırma alanlarımızdan biri olup, kentimizin su geleceğine dair sürdürülebilir çözümler üretme konusunda kararlıyız.
Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda, su yönetimi artık geleneksel yöntemlerle ele alınamaz. Dijital teknolojiler, yapay zeka tabanlı su yönetim sistemleri, suyun döngüsel ekonomiye entegrasyonu ve doğa tabanlı çözümler, geleceğin su politikalarının temel taşları olmalıdır. Üniversite, kamu ve özel sektör iş birliği, sürdürülebilir su yönetimi için kritik bir bileşendir. Bu zirvede ortaya çıkacak bilimsel ve teknik çıktılar, kentimizin ve ülkemizin su yönetim stratejilerine katkı sunacaktır.
ÇOMÜ Sürdürülebilir Çevre Politikalarının Geliştirilmesinde Aktif Bir Rol Oynuyor
Rektörlüğünü yürütmekten onur duyduğum Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, sürdürülebilir çevre politikalarının geliştirilmesi konusunda aktif bir rol üstlenmektedir. Üniversitemiz, su yönetimi, iklim değişikliği ile mücadele, yenilenebilir enerji kullanımı ve sürdürülebilir şehircilik alanlarında yenilikçi projeler yürütmekte; bilimsel bilgi ile toplumsal faydayı buluşturmaktadır. Atikhisar Barajı ve bölgesel su yönetimi konularında, kentimizin tüm paydaşlarıyla ortak çalışmaya hazır olduğumuzu vurgulamak isterim.
Su, sadece bir kaynak değil; aynı zamanda bir medeniyetin, kültürün ve geleceğin teminatıdır. Çanakkale gibi tarih boyunca su yolları ve kıyı ekosistemleri ile şekillenmiş bir şehirde, bu bilinçle hareket etmek hepimizin sorumluluğudur. Zirve 17’nin, suyun sürdürülebilir yönetimi konusunda ortak akıl oluşturacağına ve ülkemizin su politikalarına katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum.”
Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, iklim ve su yönetimi konularının küresel çapta konuşulmaya ve tartışılmaya devam ettiğini dile getirerek, Zirve 17 ile Çanakkale il seviyesinde bir farkındalık oluşturmak istediklerini belirtti ve; “Zirve 17 biz ne yapabiliriz? sorusuyla ortaya çıktı. Hepimizin ortaklaşa sorumluluğunun olduğu bu konuda hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız. Su yönetimi konusunda İl Özel İdaresi ve belediyelerin çok büyük sorumluluğu vardır. Artan nüfusla birlikte belediyeler bu arzı sağlamakta zorlandığı için DSİ içme suyu barajlarını kurarak sürece katkı sağladı. Kriz aşamasına gelmeden su yönetimini titizlikle sürdürmemiz gerekmektedir. Nüfus artışıyla bağlantılı olarak sanayi üretiminde ve tarımsal üretimde çok büyük bir artış söz konusu. Örneğin atık suyun tarımsal sulamada kullanılması gerekmektedir. Ancak biz en kaliteli suyu tarımsal üretimde kullanıyoruz. Bu kesinlikle sürdürülebilir değil. Bu kapsamda bugüne kadar yürütülen çalışmaların elde edilen bilgilerin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Zirve 17’nin sonuç raporunun verilerinin vatandaşlarla buluşması gerektiğine inanıyorum. Topyekûn sahip çıkılması gereken bir mesele. Bir şey yapılacaksa hep beraber yapacağız. Başarısızlık varsa da hepimizin ortak başarısızlığı olarak tarihe geçecek” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Tarım ve Orman Bakanlığı DSİ Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Han Kılıçaslan, Türkiye’deki iklim değişikliğine ve kuraklığın etkilerine değindiği bir sunum gerçekleştirdi. Sunumun ardından katılımcılara plaket takdimi gerçekleştirildi.
“Zirve 17: Çanakkale Su Zirvesi” gün boyu paneller ve sunumlar ile devam etti.