Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı, Türkiye ile Yunanistan’da dağılış gösteren ve 'Osmanlı engereği' olarak bilinen türün yeni bir alt türünü Antalya Geyik Dağları’ndan tanımladı.
Yeni alttür ve çalışmalarına ilişkin bilgiler veren EÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dinçer Ayaz “Bu yeni tanımlanan engereği, daha önce Anadolu engereğinin bir alt türünün tanımlandığı Antalya’nın Gündoğmuş ilçesinin yüksek kesimlerinde keşfettik. Antalya’nın iç su ve karasal biyoçeşitliliğinin belirlenmesine yönelik proje kapsamında tespit edilen bu yeni alt türe ülkemizin önde gelen herpetologlarından ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Varol Tok’a atfen 'Varol’un Şeritli Engereği - Montivipera xanthina varoli' adı verildi” dedi.
Dünyada yaklaşık 4 bin yılan türünün yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Ayaz, Türkiye’de ise çoğu zehirsiz 60’a yakın yılan türünün dağılım gösterdiğine değindi. Türkiye’deki zehirli yılan türlerinin çoğunluğunun Engerekgiller ailesine dahil olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ayaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anadolu, 15'i aşkın engerek türüne ev sahipliği yapıyor. Ne yazık ki engerekler zehirli olmaları nedeniyle geçmişte olduğu gibi günümüzde de yanlış anlaşılmış türlerden. Bu nedenle her yıl birçok engerek kasten veya yanlışlıkla öldürülüyor. Bu takson ile birlikte Türkiye’de yaşayan endemik sürüngen taksonlarına bir yenisi daha eklenmiş oldu. Zehirli olduğu için doğada insanlar tarafından kasten veya yanlışlıkla öldürülmesi nedeniyle 'Varol'un Şeritli Engereği’nin popülasyonu gelecekte zarar görebilir. İnsanlarla ortak bir besini olmayan ve genellikle yakalanmaya çalışılmadığında insana zararı dokunmayan bu yeni yılanın, ülkemizin zengin biyolojik çeşitliliğine dahil olması ve gelecek nesillere aktarılmasına önem veriyoruz.”
Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Varol Tok, “Biz bilim insanları için bu en önemli mertebelerden biri. Bu şekilde onurlandırılmak çok güzel bir duygu” dedi ve konuyla ilgili şunları söyledi:
“Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün şimdiye kadar Antalya ili içinde yürüttüğü iki projede Ege Üniversitesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi ve ÇOMÜ’den benimle birlikte Arş. Gör. Mert Gürkan ve Doktora öğrencim Batuhan Yaman Yakın görev aldık. Bu çalışmalar sırasında dünyada sadece Elmalı Çığlıkara’da yaşayan Anadolu Engereğinin yeni bir alt kolu Gündoğmuş’ta bulundu. Bu bilgi üzerine Anadolu Engereği türünün eylem planı ve Antalya ili biyoloji çeşitliliğinin belirlenmesi kapsamında Gündoğmuş’ta Geyik Dağlarına bu türü bulmak için gittik. Orada bu alt türden örnekler bulduk. Yabancılar tarafından yapılan bir moleküller çalışmada bu bölgenin farklı olduğu bildirildi. Bunun üzerine çalışma arkadaşlarımız bütün ölmüş örneklerle birlikte bu yeni taksonu morfolojik olarak ayrıntılı bir şekilde incelemeye tabi tuttular ve sonuçta bunun yeni bir takson olduğunu ortaya koydular. Çalışma arkadaşlarım da bu alanda yaptığım çalışmalar üzerine beni onurlandırarak bu taksona ismimi verdiler. Bu, biz bilim insanları için en önemli mertebe. İsminin bir canlı taksonunda yaşaması en büyük onur.”
Prof. Dr. Tok, bu taksonun bir tür olma olasılığının da olduğunu ifade ederek bu konuda çalışmaların devam edeceğinin bilgisini vererek, “Toroslar çok önemli bir yer, aynı Kaz Dağları gibi. Buralar gen merkezleri. Ülkemizde buralarda yeni yeni omurgalı, omurgasız birçok yeni canlı tanımlanabilir. Bu çalışmalar ile Türkiye’nin bu anlamda ne kadar zengin bir ülke olduğunu ortaya koymak önemli” dedi.