Haber - Fotoğraf: Duygu Karademir Aras, Enes Kurt
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi akademik kurul toplantısı Rektör Prof. Dr. Yücel Acer, Dekan Prof. Dr. Hasan Orhun Köksal, Rektör Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Tiryaki, akademik ve idari personelin katılımı ile gerçekleşti.
Mühendislik Fakültesi Turgut Özal Konferans Salonunda gerçekleşen akademik kurul toplantısının açılış konuşmasını Dekan Prof. Dr. Hasan Orhun Köksal yaptı.
Köksal konuşmasında; fakültenin tarihçesi ve gelişimi, eğitim öğretim faaliyetleri, akademik altyapısı ve yayın, proje, atıf gibi akademik faaliyetleri hakkında bilgiler verirken bölümlerin ve genelinde fakültenin üstünlükleri, iyileştirilmesi gereken yanları ve ihtiyaçlarına dair bir sunum yaptı.
Konuşmasına, yeni göreve başlayan Dekan Prof. Dr. Hasan Orhun Köksal’a hayırlı olsun temennilerini ve Dekanlık görevini devreden Prof. Dr. Emin Yılmaz’a verdiği emeklerden dolayı teşekkürlerini sunarak başlayan Rektör Prof. Dr. Yücel Acer; Üniversitenin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin Sıradan Bir Üniversite Olma Lüksü Yok
ÇOMÜ’ nün özel bir şehirde bulunduğunun altını çizen Acer: ‘’Kurumlar kimlikleriyle mevcutturlar. ÇOMÜ Türkiye’de 180’in üzerindeki vakıf ve devlet üniversitesinden bir tanesidir. ÇOMÜ’nün bir kimliği var ve bu kimliğin şüphesiz ki burada çalışanlara özel bir cesaret ve özel bir teşvik olması gerekir. Çanakkale Türkiye’nin özel mekânlarından bir tanesi. Burada hayatlarını feda etmiş şehitlerimizin sadece bu niteliğine bakmayın. Bunu yapabilmek için bir millette başka ne tür meziyetler gerekiyor onu da görmek lazım. Milletimiz edilgen, yönetilebilen ve yönetilmeye alışık bir millet değil. Yöneten, yönetmek isteyen, esareti sevmeyen, özgür ve önde olmayı seven bir millet. Bu milletimizin hasleti bunu özellikle vurgulamak lazım. Buradan hareket edersek Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin sıradan bir üniversite olma lüksü yok. Adından bilim dünyasında söz ettiren bir üniversite olması gerekir. Bunun aksinin mazereti yok. Yani Çanakkale’de ne yok ki ne eksik ki biz ikinci sınıf bir üniversite olalım. Ben en başından beri üniversitemize hep bu anlayışla baktım.
Bundan Sonra Konuşmamız Gerekenler Akademik Konular ve Yapılacak İşlerdir
Kurumların hayatında da sıkıntılı dönemler olabilir. Bu üniversitede ve Türkiye’nin birçok kurumunda ayrıştırıcı, hedef saptırıcı bir yapıyla karşı karşıya kaldık. Bunun bertaraf edilmesi ciddi bir cesaret, çaba ve mücadele gerektiriyordu. Sonuç olarak üstesinden gelerek bu dönemleri geride bıraktık. Bundan sonra konuşmamız gereken şeyler akademik konular, gelişmek, ilerlemek adına yapılacak planlamalar ve işlerdir.
Rektör olarak görev yaptığım 2,5 yıllık süre boyunca işleri hiç ikinci plana atmadık. Üniversite tarihinde yapılmış en kapsamlı altyapı yatırımlarını yapmayı başardık ve yapmaya devam ediyoruz. Bu bağlamda öğrencilerimizin öğrencilik hayatını daha verimli ve keyifli yaşaması için ne gerekiyorsa onları da yapıyoruz. Spor ve sosyal imkanlar için alt yapı olarak ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Aynı zamanda araştırma altyapısını da geliştirmeye çalışıyoruz’’ dedi.
ÇOMÜ’nün çok değerli bir noktaya geldiğini bu anlamda gelinen bu aşamada yönetim olarak akademisyenlerden beklentileri olduğunu vurgulayan Acer, sözlerine şöyle devam etti:
Ne Kadar Mühendissiniz, O Kadar Gelişmişsinizdir
‘’Beklentilerimizden ilki; Üniversitemizin, bu süreç sonucunda edindiği kazanımla geldiği noktada, oluşturduğu görece daha huzurlu, daha güven dolu, daha verimli bu ortama hep beraber sahip çıkmamız. Bu, üniversitemize bilimsel ilerleyişimize ve ülkemize sahip çıkmak anlamına gelir. İkincisi daha fazla bilimsel çalışma bekliyoruz. Toplumlar ne kadar mühendis olabiliyorsa o kadar teknoloji geliştiren toplumlar oluyorlar. Yani ne kadar mühendissiniz, o kadar gelişmişsinizdir. O yüzden mühendislik fakültesi şüphesiz ki çok önemli.
Üniversiteler Uluslararası Rekabete Açık Kurumlar Olmak Zorundalar
Bir başka beklentimiz de uluslararası alanda gelişmeniz. Üniversitemizin daha fazla uluslararası bir üniversite olmasını sağlamaya çalıştığımız gibi Mühendislik Fakültesi’nin de uluslararası bir fakülte olmasını bekliyoruz. Çünkü uluslararası olmadan kendimizi geliştiremeyiz. Kendi içimizde rekabet ederek bir noktaya varamayız. Üniversiteler uluslararası rekabete açık kurumlar olmak zorundalar.
80 milyonluk dünyanın en büyük 16. ekonomisine sahip ülkeyiz. Ama çok az sayıda üniversitemiz dünya liginde ön sıralarda. Burada bu alanları desteklemeye karar verirken bilim ve teknoloji dünyasında bu toplumun önünü açacak o standartlara bakmamız lazım. O sebeple daha fazla yüksek lisans ve doktora programı bekliyoruz. Ve mümkünse yabancı dilde yüksek lisans ve doktora programlarımız da olsun ki yurt dışından öğrenciler de kazanalım. Ama bunu başarabilmek için önce dışarıya dönük, ilgili bölümlerle, alanlarla dışarıda da etkileşim halinde olmamız gerekli.''
Konuşmasının sonunda zorunlu işyeri eğitimi sistemine de değinen Acer; eğer bu sisteme geçilirse işyeri eğitiminin öğrenci için zorunlu olacağını belirtti. Acer; ‘’Öğrencinin 4 yıllık eğitim hayatının bir döneminin işyerinde geçmesi, öğrencinin iş hayatını ve iş hayatının kendisinden beklentilerini anlaması anlamında çok önemli’’ diyerek bu sisteme mümkün olduğunca hızlı geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Akademik kurul toplantısı dilek ve temennilerin alınması ile son buldu.