11.03.2016
Bu Haber 1476 Kez Okundu
Temel duygularımızdan olan kaygı, sınav dönemi sadece çocuklarımızda mı oluşmakta? Çocuklarından maddi manevi desteğini esirgemeyen anne babaların sınav sürecinde bu duygudan yoksun olduklarını söyleyebilir miyiz?
Çoğu zaman çocukta kaygıyı azaltacağına inandığımız kalıplaşmış motivasyon cümlelerinin çocukta var olan kaygıyı daha da artırdığını biliyor muydunuz?
13 Mart 2016’da gerçekleşecek Yükseköğretime Geçis Sınavı’na (YGS) günler kala öğrencilerin motivasyonunun artması ve sınav kaygılarının azaltılmasına yönelik ailelerin yapması gerekenler konusunda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Psikolojik Danışman Uzman Cumhur Çırnaz şunları aktardı:
“Çocuklarınız, Kaygınızın Farkındalar!”
“Sınava sayılı günler kaldı ve bazen sınav sonuçlarından sonra istemediğimiz aile ve çocuk yaklaşımlarıyla karşılaşabiliyoruz. Bunların birçoğu stres ve kaygıyı doğru yönetememekten kaynaklanıyor. Nasıl ki anne babalar çocuklardaki kaygıyı gözlemleyebiliyorsa emin olun çocuklar da ebeveynlerindeki kaygıyı gözlemleyebiliyor. Örneğin, çocuğunuzu meslek sahibi olmasını istiyorsunuz ve dolayısıyla çocuğunuzun sınavlardaki başarısına yönelik haklı kaygılarınız var. Fakat kaygılanmıyormuş gibi davranmaya çalışıyorsunuz. Çocuğunuza “bizim için önemli olan sağlığın, sen iyi ol yeter” diyorsunuz ancak sizdeki kaygıyı gören çocuklar bunu saklama çabanızı fark ediyorlar.
Kaygıyı yönetmek için; kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğunu kendinize ve çocuğunuza inandırın. Çaba sarf etmenin değerli olduğu gerçeğinden yola çıkarak çocuğunuzun geçmişteki başarılarından bahsedin ve yaşadığı duyguları kabul ettiğinizi çocuğunuza gösterin. Çocuğunuzun, sınav sonucu ne olursa olsun ona duyduğunuz sevgide bir değişme olmayacağını ona söyleyin. Çocuklarınızın sınav sonuçlarıyla tehdit edilmeyeceğini bilmesi de kaygıyı yönetme sürecinde etkili olacaktır.
“Kaygı Bulaşıcıdır!”
Biliyoruz ki kaygılarımız bulaşıcıdır. Çocuklarımızın kaygılanmamasını isterken yangına körükle gittiğimiz durumlar oluyor. Kaygıyı yönetmek, bir krizi yönetmek kadar önemlidir. İyi yönetilen kaygı sağlıklı ve etkili sonuçlar doğurur.”
Haber: Gökçe Güzel
