Çanakkale’deki 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören
Yeri'nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi'nde, 150. Yılında Osmanlı
Belgeleri Işığında Troya Kazıları Sergisi açıldı.
Troya Müzesindeki sergiye, AK Parti Çanakkale Milletvekili
Jülide İskenderoğlu, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çanakkale Onsekiz
Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Çanakkale Savaşları
Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Troya Müzesi Müdürü Rıdvan
Gölcük, ÇOMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Troya Kazı
Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, ÇOMÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali
Sönmez ve çok sayıda davetli katıldı.
Açılışta konuşan AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide
İskenderoğlu:
“Bugün Üniversitemizin ortaklığında gerçekleşen bu sergiyle
müzemizin anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptığını görüyoruz. Troya Müzesi
Çanakkalemiz için çok önemli bir değer. 2018 yılında açılan müzemizin kurulma
aşamasında bize inanarak bu projeyi destekleyen başta Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğan olmak üzere müzenin kuruluşunda emeği geçen herkese ve her
kuruma teşekkür ediyorum” dedi.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat ise, ÇOMÜ’lü
akademisyenlerin çalışmasıyla ortaya çıkarılan bilgilerin, müzede bir sergiye
dönüştürülmesinden gurur duyduğunu belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti.
Troya Müzesi ikinci katındaki yürüyüş rampasında yer alan
toplam 30 belgenin yer aldığı, kazıların 150'inci yılında Osmanlı belgeleri
ışığında Troya Kazıları Sergisi; Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük, Troya Kazı
Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan ve Prof. Dr. Ali Sönmez tarafından katılımcılara
anlatıldı.
Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük, “Troya hazinelerinin
elimizde kalabilmesi için gereken her ne varsa başarılı bir eski eser
korumacılığı mücadelesi vermiş ve bu sergiyle bu az bilinen mücadeleyi tanımış
olacağız. Bu sergiyle birlikte Troya kazılarına Osmanlı arşivleri ışığında
bakıyoruz” diyerek kazı öncesi hukuki çalışmalar ve ortaya çıkarılan eserler
hakkında bilgiler verdi.
Troya Kazı Başkanı ÇOMÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Rüstem Aslan ise, serginin Türkiye'de yapılan ilk Schliemann sergisi
olduğunu belirtti ve şunları ifade etti:
“Bu yıl Troya resmi kazılarının 150. yılı. Bu nedenle Troya
Müzesinde özellikle Schliemann dönemi kazılarını ele alan bir sergi düzenledik.
Serginin amacı 1871'de başlayan Schliemann kazılarının,
Schliemann'ın 1890'da ölmesine kadar geçen olayları Osmanlı belgeleriyle
yeniden ele almak, yeniden değerlendirmek olarak belirlendi.
Bu sergiyle birlikte Osmanlı Devleti'nin o dönemin tüm zorlu
koşullarına rağmen Troya'yı ve Troya'da çıkan eserleri korumak ve çalınan
eserleri o dönemde hukuki yollardan geri getirmek için büyük çaba sarf ettiğini
görüyoruz.”
ÇOMÜ Tarih Bölümünden Prof. Dr. Ali Sönmez konuşmasında
şunları aktardı:
“Kültür Bakanlığı'nın desteği ile gerçekleştirmiş olduğumuz
Schliemann'ın Truva'da gerçekleştirmiş olduğu 150. yılı kazılarının
sergisindeyiz. Aslında Schliemann ve Truva hazinelerinin kaçırılışı, Osmanlı
arşiv belgeleri bağlamında incelenmiş bir konu değil. Biz daha ziyade günümüze
kadar Schliemann'ı ve Truva hazinelerini Schliemann'ın kazı günlükleri,
raporları ve yabancı yayınlardan biliyoruz. Bu yayınlara baktığımızda bir
hikaye ortaya çıkıyor. Bu hikayenin diğer kanadı olan Osmanlı Devleti'nin bakış
açısı, Osmanlı Devleti'nin Truva hazineleriyle ilgili yapmış olduğu mücadele
günümüze kadar çok fazla araştırılmış değildi, karşılaştırmalı bir çalışma
yapılmadı. Oysa biz arşiv belgelerini ortaya koyduğumuzda çok farklı bir hikaye
ile karşılaştık. Yani bugün kahraman olan ve medeni aleme Truva eserlerini
kazandırdığı iddia edilen Schliemann'a Osmanlı arşiv belgelerinden baktığımızda
aslında Schliemann'ın anlattığı gibi Osmanlı Devleti'nin nizamnameyi ihlal
etmediğini yine arşiv belgelerine baktığımızda Schliemann'ın bu eserleri
kaçırmak için nasıl bir organizasyon kurduğunu, Osmanlı Devleti'nin ilk eski
eser davasını Atina'da başlattığını, 10 ay süren bu dava sonucunda
Schliemann'ın Yunan temyiz mahkemesinden nasıl ceza aldığını yani eserleri
kaçırdığı için mahkum olduğunu bunların hepsini çok net görebiliyorsunuz. Biz
bu sergide 1869'dan ilk eski eser nizamnamesinden Schliemann'ın ölüm tarihine
kadar 1890'a kadar olan süreci 30 belgelik Osmanlı arşivinden hazırladığımız bu
sergi ile kamuoyunun gündemine sunmak istedik. Çünkü önümüzdeki 2022 yılı
Schliemann'ın aynı zamanda 200'ncü doğum yılı. Avrupa'da ve tüm dünyada
Schliemann yine anılacak yine gösterilecek. Belgeseller, tartışmalar,
konferanslar yapılacak. Biz de bunlara Osmanlı tarafı olarak Osmanlı
belgeleriyle bir cevap vermek istiyoruz. Baktığınız zaman Osmanlı arşiv belgelerinde
ilginç olan hususlardan bir tanesi Schliemann'ın geçtiği her yerde 'aşıran'
Schliemann ifadesini görürsünüz. Yani Osmanlı kolektif hafızası bürokratik dili
Schliemann bir çalan hırsız olarak nitelendirmiştir. Fakat bu süreç içerisinde
1890'lardan günümüzde geldiğimizde öyle bir algı operasyonu ortaya çıkmıştır ki
Schliemann bir kahramandır. Maalesef Osmanlı'nın vermiş olduğu Truva
eserlerinin geri getirilmesi mücadelesi hiç göz önünde değildir. Bu sergiyle
Schliemann'a, Truva eserlerine, Osmanlı'nın Truva eserlerine bakış açısına
farklı bir açıdan yaklaşmak ve insanları bilgilendirmek istiyoruz. Umarım bu
isteğimiz yerine gelir ve herkes tarafından takdir görür.”
150. Yılında Osmanlı Belgeleri Işığında Troya Kazıları
Sergisi, 1 Kasım'a kadar açık kalacak.